O yüzünü aşkla güneşe döndükçe sararır
solar, sonunda kararır yanar her
seferinde...
“Ayçiçeği güneşe aşık olunca, gülmekten
kırılmış bütün bitkiler. ‘Güneş gökyüzündeki
tahtından bir an bile ayrılmaz. Kudretli ve
ulaşılmazdır. Sen kim, o kim. Vazgeç bu
sevdadan’ demişler hep bir ağızdan. Ayçiçeği
sesini çıkarmamış. Sevdalı gözlerini dikmiş
güneşe; bakmış bakmış bakmış.
Uzun müddet hiçbir şeyin farkına varmayan
güneş, nihayet bir gün, ayçiçeğinin
bakışlarını hissetmiş üzerinde. Önce geçici
bir heves sanmış ama zamanla yanıldığını
anlamış. Ayçiçeği öyle inatçıymış ki, güneş
tahtını nereye taşıdıysa, yılmadan usanmadan
o yöne çevirmiş başını.
Derken bir öğleden sonra, artık bu takipten
bıkan güneş sapsarı gazabıyla kavurmuş
ayçiçeğini. Daha ayçiçeğinin üzerinde
simsiyah duman tüterken, insanlar akın
etmişler olay mahalline. ‘Yaşasın!’ demiş
içlerinden biri. ‘Şimdi ne güzel çitleriz bu
aşkı.’”
Bizim oralarda gündoğdu deriz. Bazı
yerlerde Günebakan derler. Ağçiçeği
çocukken bizim için aynı zamanda bir oyun
aracı idi Küçük olan ayçiçeklerini yanyana
takar ve araba yapardık. Gidonuda yine
ayçiçeğinin sapından yapılırdı. Nekadar çok
ayçiçeği varsaa arabada o kadar sağlam
olurdu.
Merak ediyorum Ayçiçeği güneşe benzer ama
ismi AYçiçeği. Neden ?