Piramitleri Hep Dışarıdan Gördük Birde
İçlerine Bakalım..
Olay Nedir: Arsivlik
Devamı İçin Tıklayın>
Dünyanın 7 Harikası Aslında Hangileri?
Olay Nedir: Arsivlik
Dünyanın harikaları
Bir grup ögrenciden
Günümüz Dünyasının Yedi Harikası'nın
Neler olduğunu düşündüklerine dair bir liste yapmaları istenir.
Aralarında Anlaşmazlıklar
çıkmasına rağmen aşağıdakiler en fazla oyu alanlardır:
1) Mısır'ın Büyük
Piramitleri
2) Tac Mahal (Taj Mahal)
3) Büyük Kanyon (Grand Canyon)
4) Panama Kanalı
5) Empire State Binası
6) St. Peter Bazilikası (St. Peter's Basilica)
7) Çin Seddi (China's Great Wall)
Öğretmen oyları toplarken,
Sessizce Duran bir kız
öğrencisinin henüz kağıdını vermemiş olduğunu farkeder. Sonra
öğrencisine kendi hazırladığı liste ile ilgili bir problem olup
olmadığını sorar.
Kız Öğrenci ise "Evet, biraz. O kadar çok şey var ki,
Bir türlü karar veremiyorum" der.
Öğretmen de öğrencisine "Peki, söyle bakalım senin
Listende neler var, belki biz sana yardımcı olabiliriz" der.
Kız öğrenci önce duraksar ve
Sonra okumaya başlar:
"Bence Dünyanın Yedi Harikası :
1) görmek
2) duymak
3) dokunmak
4) tatmak
5) hissetmek
6) gülmek
7) ve sevmek...
Odada sinek uçsa sesi duyulacak
şekilde bir sessizlik olur...... Basit, sıradan ve normal olarak
düşündüğümüz ve gözden
kaçırdığımız şeyler gerçekte NE kadar DA mükemmeldirler.
Samimi ve içten bir dilek :
Hayattaki en değerli
şeyler satın
alınamayanlardır!
Görmekten, duymaktan, dokunmaktan, tatmaktan,
Hissetmekten, gülmekten ve sevmekten mahrum
olmayacağın bir yaşam dilerim herkeze....
Hayat kurtaran teknikler
Olay Nedir:
Arsivlik
Hayat
kurtaran teknikler
Otomobil kullanırken meydana gelebilecek ciddi olaylara karşı
uyulması gereken basit teknikler hayat kurtarıyor.
Otomobil kullanmanın inceliklerini anlatan uzmanlar, yüksek hızla
seyreden araçlarda ön camın kırılması, lastiğin patlaması ve araçta
yangın çıkması gibi ciddi tehlike yaratan durumlarda sürücünün
soğukkanlı davranmasını öneriyor.
Cam kırılması
Uzmanlar, özellikle süratli hareket eden araçlarda ön camın
kırılması halinde, sürücülerin nasıl hareket etmesi gerektiğiyle
ilgili olarak şunları öneriyor:
"Aynalardan yararlanarak aracınızı yolun sağ tarafına park edin.
Flaşörleri açın ve dikkatlice dışarı çıkın. Aracın cama yakın olan
kalorifer ve havalandırma deliklerine gazete kağıdı veya bez parçası
koyarak, cam parçacıklarının bu kısımlara düşmelerini önleyin. Sonra
krikonun arka kısmı ile camı içeriden dışarı doğru kırın. Cam
lastiğini dikkatlice çıkarıp temizledikten sonra, yeniden
kullanılabileceği için bagaja koyun. Gazete kağıdına birikmiş cam
parçalarını bir naylon torba içine koyun ve en yakın çöp bidonuna
atın. Öylece en yakın cam tamircisine kadar gidin."
Lastik patladığında
Patlayan, arka lastiklerden biriyse, arabanın arkasının sağa veya
sola doğru kaymaya başlayacağını belirten uzmanlar, ön lastiklerden
biri patlamışsa, mümkün olduğu kadar fren yapmamaya çalışılması
gerektiğini bildiriyor. Ön lastiklerden biri patladığı zaman,
aracın, lastiğin patladığı yöne doğru kuvvetlice çekildiğini
vurgulayan uzmanlar, bu durumda direksiyonla, aracın düz bir
doğrultuda tutulmaya çalışılması ve yavaş frenleme ile durmasının
sağlanması gerektiğini kaydediyor.
Uzmanlar ayrıca, taşmış dereler, nehirler veya büyük su
birikintilerinin içinden geçerken, aracın hızının kesilmesi
gerektiğini hatırlatıyor. Mütevazı bir aile otomobilinin, 25-30
santimlik su birikintisinden geçebilecek yetenekte olduğunu söyleyen
uzmanlar, bu noktanın üstüne su geldiği takdirde, su damlacıklarını
kuvvetli bir sprey gibi motorun üstüne püskürdüğünü, bu su
bombardımanının da, bujilerin ve distribütörün ıslanmasına sebep
olarak aracın stop etmesine yol açtığını belirtiyor.
Araçlarda yangın
Araçlardaki yangının önüne geçilmezse, büyük bir facianın meydana
gelebileceği uyarısında bulunan uzmanlar, buharlaşmış benzinin
tutuşarak deponun alev almasına sebep olduğunu bildiriyor. Bir süre
sonra da aracın infilak edebileceğini kaydeden uzmanlar, "Araçta
duman tespit edildiği an araç durdurulmalı. Sonra anahtar üzerinde
kontak kapatılmalı. Direksiyonun kilitlenmemesine dikkat edilmeli.
Aksi halde, gerektiği takdirde aracın itilmesi mümkün olmaz. Bütün
yolcular dikkatlice dışarı alınmalı. Motor kaputu kısmi olarak
açılmalı. Böylece alevlerin büyümesi önlenmiş olur. İmkan varsa akü
kutup başı sökülmeli. Yangın söndürücü varsa kullanılmalı, yoksa,
battaniye veya oto kılıfından yararlanılmalı. Bu örtüler, alevlerin
oksijen alıp büyümesini önleyecektir" tavsiyesinde bulunuyor.
Kayma esnasında
Uzmanlar, aracıyla yokuş çıkarken geriye doğru kaymaya başlayan
sürücülere de şu önerilerde bulunuyor:
"Ayağınızı yavaş yavaş gaz pedalından çekin ve zemine tutunma
sağlanınca yavaş yavaş tekrar basın. Kayarken savrulmayı engellemek
için direksiyonunuzu kayma yönüne doğru çevirin, kesinlikle
tekerleklerin kızaklamasına sebep olacak şekilde frene basmayın.
Unutmayın, dönmeyen ön tekerleklere yön verilemez. Eğer
kızakladıysanız, hemen fren basıncını azaltın ve tekerleklerin
dönmesini sağlayın ama, sakın ayağınızı frenden tam olarak çekmeyin
(ABS varsa sonuna kadar basmak gereklidir). Gaza gereğinden fazla
basmışsanız ayağınızı gazdan çekin, frene çok bastıysanız frendeki
basıncı azaltın, direksiyonu sert şekilde çevirmişseniz direksiyonu
yumuşatın, ayağınızı debriyajdan sert çekmişseniz tekrar debriyaja
basın."
Trafikte hayatta kalmak
için
* Otonuzu kullanırken
yaptığınız iş, hayatınızın en önemli işidir.
* Otonuzun mekanik
viteslerini kullanmadan önce beyninizi vitese takın.
* Bir probleme girmemek,
problemi çözmeye çalışmaktan çok daha kolaydır.
* Trafik canavarlarla dolu
bir arena değil, yaşamın büyük bir bölümünün zorunlu olarak
geçirildiği çok riskli bir ortaklıktır. Trafiği paylaşan ortakların
risklerini, ülke gerçeklerini en iyi değerlendiren sürücünün yaşam
şansı çok daha yüksektir.
* Bir motorlu araçta en
önemli faktör sürücüdür; otolar kendi kendilerine hiç bir şey
yapmazlar, onlara yanlışı ve doğruyu yaptıran sürücülerdir.
* Bir otoda sürücüden
sonra en önemli faktör lastiklerdir. Lastikler yol ile olan yaşam
bağınızdır. En güçlü motor ve en iyi fren sistemi ile donatılmış
yüksek teknoloji ürünü bir otoda bile ancak iyi lastikler ile
güvenli sürüş yapılabilir. Orta büyüklükte bir otonun bir lastiğinin
yere bastığı alan, bir avuç içi büyüklüğündedir.
* Lastiklerle ilgili
yapılan yanlışlar yaşamlarla ödenir. Yere sağlam ve doğru basın.
Otolar lastiklerin üzerinde değil, lastiğin içindeki havanın
üzerinde gider. İnik lastik, ayağa bol gelen ayakkabıya benzer,
değil koşmak yürümek bile olanaksızdır. Sıcak havada, yağmurda ve
karda lastik havaları indirilmez. Karlı yol yüzeylerinde geniş
lastik değil, dar lastik daha iyi tutunma sağlar.
* Görün ve görülün.
Camlar, aynalar ve ışık donanımını temiz tutun. Kısa farlarınızı
gündüzleri de yakın. Unutmayın en ölümcül kazalar gündüzleri güneşli
günlerde ve düz yol kesimlerinde oluşur.
* Trafik 360 derecedir.
Her görmediğiniz santimetre karenin arkasında bir tehlike gizlenir.
Onun için aynalarınızı her 10 saniyede bir kontrol edin. Şerit
değiştirirken başınızı sağ veya sol arkaya çevirip ölü noktayı
kontrol edin.
* Direksiyon tek elle
kullanılmaz.Tek elle ayakkabınızın bağcığını bağlayamayacağınız
gibi. Direksiyonu her zaman iki elle ve 09:15 pozisyonunda tutun.
* Yalnızca etkin fren
hayat kurtarır. En iyi fren dönerek yavaşlayan tekerleklerle
yapılır. Dönmeyen, kızaklayan ön tekerleklere yön verilemez, dönen
ön tekerleklere yön verilir.
* Otolar kendi kendilerine
kaymazlar. Onları kaydıran sürücülerdir.
* Gidilen yol kesimine
göre yapılan aşırı hız, amaca uygun olmayan eski veya inik havalı
lastikler, gereğinden fazla gaz, gereğinden fazla fren, gereğinden
fazla direksiyon hareketi ve ani kompresyon (vites küçültmelerde
debriyaj pedalını ani bırakma) sürücü kaynaklı kayma hareketini
başlatan faktörlerdir.
* Emniyet kemerini her
zaman, her yerde ve tüm yolcularınıza taktırın.
* Sarı ışıkta hareket
etmeyin, kırmızı ışıkta geçen kamyon ilk olarak size çarpar.
* Hoşgörü ve akılcılığı
siz başlatın. Her isteyene yol verin. Birisine yol vermek en çok 5
saniyenizi alır. Bir günde 50 kez yol verseniz 250 saniye eder. Bu
da 5 dakikanın altında bir zamandır. Hem trafiğe saygı ve hoşgörü
katmış, hem de sinirlenmeden, gülümseyerek araç kullanmış olursunuz.
* Doğru bilgi, tehlikeleri tanımak ve motorlu taşıtı daha iyi
kullanmayı öğrenerek, beceriyi sağduyu ve saygı ile uygulamak,
sürücülerin trafikteki tek yaşam şansıdır.
YANLIŞ BİLİNENLERİN
DOĞRULARI
- Usta sürücü, düştüğü problemden kazasız sıyrılmayı bilir!
Yanlış! Çünkü usta sürücü probleme girmeyen sürücüdür. Karşısına
çıkabilecek her türlü tehlikeyi önceden görebilir, ona göre
tedbirini önceden alır. Problemlerle uğraşmaz.
- Otobanda tamam ama, şehir içinde emniyet kemeri takılmayabilir!
Yanlış! Emniyet kemeri hayat kurtaran en önemli güvenlik gerecidir.
50 km/s hızda meydana gelen bir çarpışmada otonun içindekiler
emniyet kemeri takmadıkları takdirde, 4 katlı bir binadan aşağı
düşmeyle eşit şok yaşar.
- Arkada oturanlar için emniyet kemeri takmak gereksizdir!
Yanlış! Motorlu araçlar bir yere çarptığında hemen durur, ancak
içindeki yolcular aynı hızla bir yere çarpana kadar ilerlemeye devam
eder. Arkada oturanların da yaşam haklarını kullanmaları ve emniyet
kemerlerini takmaları gerekir. Her ne kadar henüz kanunen zorunlu
olmasa da, yolcuların güvenliği için geliştirilmiş olan arka emniyet
kemerleri de hayat kurtarır. Kazalarda en çok zararı emniyet kemeri
bağlı olmayan yolcular görmektedir.
- Lastik havalarını düşük tutarsak, hem daha iyi tutunur, hem de
daha konforlu olur!
Yanlış! Lastik havalarının, aracın fabrika değerinin altında
olmaması gerekir. Hatta yüke ve yolcu sayısına göre artırılmalıdır.
Çünkü hava basıncı düşük lastiğin tabanı yere yayılarak daha iyi
tutunma sağlamaz. Aksine tabanın ortası yukarı kalkar ve yol ile
teması kesilir. Havası düşük lastiklerin yalnız omuz kısımları yere
basar. Lastik hava basıncı düşükken; kayma hareketleri çok daha
düşük hızlarda başlar, fren mesafesi uzar, direksiyon hareketlerine
daha geç cevap alınır. Belki daha konforlu sürüş yaparsınız ama,
konforlu şekilde yoldan çıkabilir, konforlu şekilde çarpabilirsiniz!
- Sıcak havada, lastiğin ısınmasını dengelemek için lastik havaları
indirilir!
Yanlış! Lastiğin ısınmasının en büyük nedeni havanın sıcak olması
değil, lastik hava basıncının düşük olması nedeniyle lastik
yanaklarının daha fazla esnemesidir.
- Yağmurda inik lastik daha az kayar!
Yanlış! Hava basıncı düşük lastikte su boşaltma kanalları kapandığı
için yağmur suyunu çok daha az boşaltır. Hatta boşaltamaz ve su
üzerine çıkma ve su yastığı üzerinde kayma (aquaplanning) çok daha
düşük hızlarda başlar.
- Direksiyon saate göre 10'u çeyrek geçe tutulur!
Yanlış! Direksiyon saate göre 9'u çeyrek geçe (9.15) tutulur. Bu
pozisyon, acil bir durumda her iki yöne eşit miktarda direksiyonu
çevirebileceğiniz tek pozisyondur.
- En iyi koltuk pozisyonu, sürücünün en rahat ettiği pozisyondur.
Yanlış! Sürücünün doğru koltuk pozisyonu öncelikle otomobile hakim
olabileceği ne çok uzak, ne de çok yakın bir pozisyondur. Koltuk
mümkün olduğunca dik olmalıdır. Direksiyon 9.15 pozisyonundayken
kollar dümdüz olmamalıdır. İdeal dirsek açısı 120 ile 135 derece
civarındadır. Evimizde TV seyrettiğimiz koltuk pozisyonu çok rahat
olabilir, ama bu pozisyonda otomobile ve trafiğe hakim olabilmek çok
zordur.
- Motorlu araçlar lastiğin üzerinde gider!
Yanlış! Motorlu araçlar lastiğin içindeki havanın üzerinde gider.
Eğer lastiğin içinde hava yoksa, hiçbir yere gidemezsiniz. Doğru
lastik havası, ayağınızdaki ayakkabı numarası gibidir. Ayağınızı
sıkan veya bol gelen bir ayakkabıyla nasıl yürüyemezseniz,
otomobilin yol tutuşu da aynı şekilde bozulur.
- Ani frenlerde önce frene basıp, durmaya yakın debriyaja basarsak,
motor kompresyonundan faydalanıp daha kısa mesafede dururuz!
Yanlış! En etkin yavaşlama frenle debriyaja aynı anda basılarak
yapılır. Böylece fren sırasında motor devre dışı bırakılarak,
motorun aracı ileri götürme kuvveti yok edilir.
- ABS (Antiblokaj Fren Sistemi) mekanik frene göre çok daha kısa
mesafede durdurur!
Yanlış! ABS fren sistemi olan bir araç tekerleklerin kızaklamasını
önler ve fren sırasında manevra yapılabilmesini sağlar. Ancak, daha
kısa mesafede durdurmaz, daha güvenli şekilde fren yapılmasını
sağlar.
- Mekanik freni olan bir otomobilde fren pedalını pompalayarak daha
kısa mesafede durulabilir!
Yanlış! Pompalamak için ayak fren pedalı üzerinden her çekildiğinde,
aracın ileri hareketi devam eder ve durma mesafesi uzar. Doğrusu;
panik frende fren pedalı üzerindeki basıncı azaltarak lastiğin
dönmesini sağlamaktır. Ancak ayak fren pedalından kaldırılmamalı ve
fren yapmaya devam edilmelidir.
- Doğru takip mesafesi hızın yarısıdır!
Yanlış! Bu yöntem kullanışlı olmamakla birlikte, hata payı
yüksektir. İdeal takip mesafesi (kuru havada) 2 saniye arkadan takip
etmektir. Yağışlı havalarda veya yük durumunda bu süre 3-4 saniyeye
çıkarılmalıdır.
- Dörtlü ikaz (flaşör) tünele girince yakılır!
Yanlış! Dörtlü ikaz sadece trafiğe tehlike yarattığınız durumlarda
yakılır. Yani olası bir kaza veya arıza halinde. Tünelde kısa
farların açık olması yeterlidir.
- Gündüz kısa farları yakmak trafiktekilerin gözünü alır!
Yanlış! Gündüz kısa far yakmak, daha erken farkedilmenizi ve size
tehlike yaratacak olan kişilere kendinizi daha erken göstermenizi
sağlar. Gece yakılan kısa farlar gözümüzü daha çok alır. Sadece
kapalı ve yağışlı havalarda değil, güneşli havalarda ve hızlı yol
kesimlerinde de kısa farların açılması kendi sürüş güvenliğiniz için
önemlidir.
- Çocukları uyarmak için korna çalınır!
Yanlış! Çocukları uyarmak için korna çalınmaz! Korna onların paniğe
kapılıp beklenmedik bir reaksiyon vermelerine yol açar. En iyisi
iyice yavaşlamak ve gerekirse durmaktır.
- Yoğun siste en iyi gitme yöntemi dörtlü ikazları yakmaktır!
Yanlış! Yoğun siste en iyi gitme yöntemi hiç gitmemektir. Çünkü
siste daha iyi gören sürücü yoktur, daha çok risk alan sürücü
vardır. Görüş mesafesi yeterliyse siste sarı camlı gözlükler
kullanmak, sis lambalarını ve kısa farları yakmak, silecekleri
çalıştırmak, yerin kayganlaştığını dikkate almak, takip mesafesini
artırmak ve sollama yapmamak daha güvenli yol almanıza yardımcı
olur.
Unutmayın!
Hayatınız boyunca ölümlü
bir trafik kazası geçirme olasılığınız % 33' tür. Rus ruletinde bile
bu oran %17'dir. Lütfen, trafikte araç kullanmanın bir yaşam işi
olduğunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın.
Periyodik Bakımlar:
Günlük, haftalık, aylık bakım ve kontroller
Üretici firma tarafından verilen kullanma kılavuzuna göre her araca
belirli bir km veya süre dolunca bakım uygulanır. Periyodik bakım ve
kontroller firmadan firmaya değişmekle beraber genellikle 10-15 bin
km aralığında yapılır.
Yetkili servislerde uygulanan bakımların dışında; sürücünün kendi
kendine yapması önerilen bazı kontroller de var. İşte bunlardan
birkaçı:
Günlük kontroller
Sabahları araca binmeden önce lastiklerin havasının kontrolü
Aracın park edildiği yerde yağ veya sıvı izleri olup olmadığının
kontrolü
Kış mevsiminde donmuş olabileceği düşünülerek sileceklerin cama
yapışıp yapışmadığının elle kontrolü
Kontak açıldıktan sonra göstergede bulunan ikaz lambalarının
kontrolü
Yola çıkmadan önce ışıklandırma (farlar, sinyaller, fren lambaları
vs.) kontrolü
Haftalık kontroller
Sıvı seviyelerinin gözle kontrolü (radyatör genleşme kabı üzerindeki
max işareti, silecek sıvısı)
Motor yağ seviye kontrolü
Hidrolik yağ seviye kontrolü
Özellikle ağaç altına park edilen araçlarda, motor kaputunun,
havalandırma mazgallarının yaprak ve yabancı maddelerden
arındırılması ve su tahliye deliklerinin gerekirse temizlenmesi
Silecek lastiklerinin ıslak bir bez ile temizlenmesi
Aylık kontroller
Boya üzerinde çizik veya taş yaraları kontrolü (derin çiziklere
servis müdahalesi gerekir)
Emniyet kemerlerinin nemli sabunlu bez ile tozdan arındırılması
Yıkama esnasında özellikle jantların balata tozundan ve yabancı
maddelerden arındırılması
Araç üzerinde olabilecek sanayi artıkları, kuş pisliği veya
ağaçlardan dökülen reçine türü yapışkan veya agresif çevre
etkenlerinin temizlenmesi
Yapılan km' ye göre lastiklerin detaylı gözle kontrolü (diş
derinlikleri, yaralanma veya yarılma izleri) Araç iç temizliği, var
ise deri koltukların kullanım kitabında belirtildiği üzere temizliği
Antifiriz suyun donmasını nasıl önlüyor?
Arabamızın motoru arabayı yürütecek gücü sağlarken bir yandan da ısı
üretir. Motor bloğu içinde devamlı dolaşan su ile motor soğutulur.
Motordan aldığı ısı ile ısınan bu su da radyatörde havanın
yardımıyla soğutulur.
Kapalı bir çevrimde ve ideal ısı dengelerinde devamlı oluşan bu
olayın farkına biz ancak, herhangi bir arıza durumunda soğutma olayı
yetersiz kaldığında, radyatörden buharlar çıktığında, yani bilinen
tabiri ile arabamız hararet yaptığında varırız.
Kışın soğuk aylarında, hava sıcaklığı sıfırın altına düşünce,
arabamız kapı önünde hareketsiz halde iken bu soğutma suyu da her su
gibi donabilir. Donunca genişler ve yaptığı basınçla motor bloğunu
çatlatabilir. Bu olayı önlemek için suyun içine, sıfırın çok
altındaki derecelerde bile donmasına mani olacak 'anti-firiz'
dediğimiz sıvı ilave edilir.
Motorun soğutma suyunun i ine ne oranda antifiriz konulacağını, o
bölgede olabilecek en düşük hava sıcaklığı belirler. O zaman şöyle
düşünülebilir. Tam emniyetli olması bakımından, soğutma suyunun
yerine niçin tamamen antifiriz doldurmuyoruz? Antifiriz oranı yüzde
yüzü bulunca sıcaklık ne kadar düşerse düşsün maksimum korunma
sağlanmış olmaz mı?
Hayır, olmuyor. Mantıken ters gelebilir ama belirli orandan fazla
konulan antifiriz bu sefer de tamamen ters tepki veriyor. Suya yüzde
50 oranında katılmış antifiriz -37 derecede donarken, antifirizin
kendisi yani saf antifiriz -12 derecede donuyor.
Suyla karışabilen her şey onun sıfır derece olan donma noktasını
düşürür. Yani donma derecesini düşürmek için suya toz şeker, şurup
hatta aküdeki asit bile konulabilir. Hepsi de bir dereceye kadar
aynı işlevi görür ancak hiçbiri diğer tehlikeli yan etkileri
bakımından tavsiye edilmez.
İlk otomobillerde şeker ve balın antifiriz olarak kullanılmaları
denendi, sonraları ise alkolde karar kılındı. Ancak bu sefer de
alkolün kaynama noktası düşük olduğundan motor sıcakken sorun
çıkardı. O halde ideal antifirizin donmayı önlemesi ama aynı zamanda
da suyun kaynamasına sebep olmaması gerekiyordu. Günümü de bu amaçla
'etilen glikol' denilen renksiz kimyasal bir sıvı kullanılıyor.
Suyun içine katılan kimyasalların donmayı önleme özelliği, suyun ve
buzun moleküler yapıları ve antifirizin bu yapılara olan etkisinden
ileri geliyor. Bilindiği gibi tüm sıvılarda olduğu gibi suda da
moleküller serbest ve düzensiz halde, katılarda (buzda) ise sabit ve
düzgün bir yapıdadırlar. Su donarken önce moleküllerinin hareketleri
yavaşlar sonra da düzgün ve sabit bir pozisyona gelirler yani
kristalleşirler. İşte antifirizin buradaki rolü, moleküllerinin su
molekülleri ile birleşerek onların buz kristalleri oluşturmalarına
mani olmaktır.
Peki öyleyse ortada su yokken antifiriz kendi kendine niçin daha
çabuk donuyor? Çünkü suya katıldığında antifirizin su moleküllerine
yaptığını su da antifiriz moleküllerine yapar. Donmayı önlemek daha
doğrusu geciktirmek iki taraflı çalışır, su da antifirizin donma
derecesini düşürür. Sonuç olarak arabanın soğutma suyuna önerilenden
fazla antifiriz konmasının hiçbir faydası yoktur aksine zararı
vardır.
Güvenli Sürüş İpuçları
Kullandığınız aracın tipi
ne olursa olsun, doğabilecek tehlike ve zararlardan uzak kalmak
istiyoranız aşağıda sıralanan temel güvenlik stratejilerini dikkate
almalısınız.
· İyi bir sürüş
pozisyonu elde edin. Koltuğu, elinizi uzattığınızda bileğiniz
direksiyonun en üst kısmına uzanacak konuma ayarlayın. Kafa
koruyucuyu kafanızın tam arka kısmına gelecek fakat kafanıza
değmeyecek biçimde ayarlayın. Direksiyonu simetrik olarak, saat 3 ve
9 konumlarında tutun. Böylelikle onu sağa ve sola daha çabuk ve tam
istediğiniz kadar döndürebilirsiniz. Elinizi direksiyon simidinin
tam üstünde tutarsanız, bir tehlike anında hava yastığı şişerse
kolunuzu kırabilir ya da yüzünüze çarpabilir.
· Kontrol edin.
Aracı hareket ettirmeden ve durdurmadan önce her şeyin yolunda olup
olmadığını kontrol edin.
· İniş sırasında
dikkat! Özellikle taşıtın sol tarafındaki kapılar, olmak üzere
taşıtın kapıları yoldan başka taşıt, bisikletli veya yaya
gelmediğinden emin olunmadan açılmamalıdır.
· Pür dikkat! Araç
kullanırken sürekli dikkatli olun ve genellikle sağ tarafa dikilmiş
olan trafik işaretlerini asla gözden kaçırmayın! Ters yöndeki
işaretleri arka tarafından yorumlamaya çalışmayın. Sürüş halinde
iken araçtakilerle konuşmak durumunda olduğunuzda, gözünüzü yoldan
ayırmayın. Kazaların çok görüldüğü bilinen yol ve kavşaklarda daha
da dikkatli olun. Bu durumda alkolle ilgili yasak ve sınırlamaları
tartışmak yararsızdır. Almanya'da alkol sınırı % 0.05'e
indirilmiştir.
· Akışa uyun.
Koşullar elverdiğince trafik akışına uyun. Aşırı hız farklılıkları
tehlikeli olabilir.
· Hız limtlerine
uyun. Kazaların çoğunun nedeni aşırı hız ve dikkatsizce yapılan
hareketlerdir. Trafik işaret levhalarındaki hız sınırlarının,
müsaade edilen maksimum hızlar olduğu ve ancak trafik, hava ve yol
koşulları uygunsa uygulanabileceği unutulmamalıdır. Yol boş ve polis
kontrolü yoksa bile hız sınırlarını aşmamaya özen gösterin. Seyahat
ettiğiniz yolların hız limitlerini samimi olarak bilin. Bunlar;
şehir içi, şehir dışı ve otoyol hız limitleri olmak üzere, sadece üç
tanedir. Aksi bir işaret bulunmadıkça bunlar geçerlidir.
· 6. vitesi
kullanmayın. Yokuşları çıkabileceğinizi tahmin ettiğiniz vitesle
inin. Yokuş aşağı inişlerde asla vitesi boşa almayın ve hızınızı
artırmamaya özen gösterin. Aksi halde sürüş kontrolünü
kaybedebilirsiniz.
· Çok yaklaşmayın.
Şehirlerarası yollarda başka araçlara çok yaklaşmazsanız, onların
yapacağı kazalara karışmamış olursunuz.
· Trafiği izleyin.
Yolun ilerisine bakarak, herhangi bir probleme yaklaşmadan önce onu
anlayın. Aynalarınıza da sık sık göz atın.
· Geçebilecek
misiniz? Geçmek istediğiniz aracın hızından yeterince yüksek hızda
iseniz geçiş yapabilirsiniz.
· Daha sonrasını
düşünün. Muhtemel acil trafik durumlarını sürekli olarak düşünerek,
kurtulma planları yapın.
· Sol şeritkolik
olmayın. Sol şerit, hızlı sürüş şeridi değil geçiş şerididir.
Geçişler dışında sol şeridi boşaltın. Hız yapanları yavaşlatmaya da
çalışmayın. Bırakın polisliği polisler yapsın.
· Far yakın. Gece
sürüşleri dışında, şehirlerarası yollarda, yağmurlu ve sisli
havalarda gündüzleri de farlarınızı açık tutun. Bu daha iyi
görülmenizi sağlayarak karşıdaki sürücülerin daha dikkatli
olmalarını sağlayacaktır. Gece sürüşlerinde farlarınızın karşıdan
gelen taşıtın sürücüsünün gözünü almaması için, geçiş süresince kısa
far durumuna getirmeyi de unutmayın.
· Sinyal verin.
Şerit değişimleri ve dönüşleriniz öncesinde sinyal vererek diğer
sürücülere niyetinizi bildirin.
· Sola dönmek için
bekleyin. Trafikte durup sola dönmek için beklerken, yol serbest
hale gelinceye kadar tekerleklerinizi ileriye doğru düz tutun. Eğer
tekerleklerinizi sola doğru kırarak beklerseniz, birisi size arkadan
çarptığında sizi karşıdan gelen trafiğin önüne iter. Ayrıca,
ilerinizde bir engel gördüğünüzde, hemen diğer şeride geçmeden önce
o şeritteki trafiği kontrol edin ve onlara yol verin.
· Sağa dönüş
Kırmızı ışıkta sağa dönüş yapılamaz. Sadece bazı kavşaklarda, dönüş
için ayrı bir ışık bulunuyor ve yeşil yanıyorsa veya özel olarak
dönüş yapılabileceği belirtilmişse, diğer yoldaki trafiğe dikkat
edilerek dönüş yapılabilir.
· Girişlere
yardımcı olun. Çok şeritli yollarda sağ şeritte ilerlerken, trafiğin
elverdiği ölçüde ve geçici olarak bir iç şeride geçerek, sağdan
giriş yapan araçlara güvenli ve düzgünce giriş yapabilmeleri için
yardımcı olabilirsiniz.
· Doğru zamanda
fren yapın. Dönüşlere gelmeden önce uygun hıza yavaşlayın. Dönüşün
ortasında yapacağınız sert fren aracınızın dengesini bozar.
· ABS'yi deneyin.
Aracınız kilitlenmeyi önleyici fren sistemiyle donatılmışsa, ilk kez
karşılaştığınızda pedal titreşim ve gürültüleri sizi şaşırtabilir.
Bu nedenle, ABS'nin nasıl hissedildiğini anlamak üzere, acil bir
durumu beklemeden, yağmurlu bir günde kumlu, kaygan bir yol veya boş
bir park alanı bularak, ABS'yi uyarmak üzere sert bir fren yapın.
· Araç kullanırken
telefonu kullanmayın. Araştırmalara göre, araç kullanılırken yapılan
telefon konuşmaları kaza riskini dört kat kadar artırmaktadır. Risk,
"hands-off" veya kulaklıklı telefon kullanımında da aynıdır.
· Gece görüşünüzü
koruyun. Yaklaşan farlara fazla bakmayın. Körleştiriyorsa,
bakışınızı yolun sağ kenarına yoğunlaştırın.
· Uykunuzu alın.
Uykulu iken araç kullanmayın. Gözleriniz bir noktada sabit kalıyorsa
bu tehlike işaretidir. Bulduğunuz en yakın güvenli yerde sağa
çekerek birkaç dakikalık bir şekerleme yapın.
· Güvenceye alın.
Kısa süreli de olsa, aracınızı terk ederken güvenceye alın. Yani,
düşük vitese takarak el frenini çekin, camları kapatarak kapıları
kilitleyin. Eğer arabada sizden başka kimse yoksa, kredi kartıyla
ödeme yapmaya giderken bile kapıları kilitleyin.
nVIDIA ForceWare 91.33 Graphics Drivers
Olay Nedir: Arsivlik
Download /
Nvidia Forceware Driver download NVIDIA tabanlı grafik
kartları için güncel sürücü. Ekran kartınızdan tam verim almanız
için önerilir
TNT2
- TNT2 Pro
- TNT2 Ultra
- TNT2 Model 64 (M64)
- TNT2 Model 64 (M64) Pro
- Vanta
- Vanta LT
- GeForce 256
- GeForce DDR
- GeForce2 GTS
- GeForce2 Pro
- GeForce2 Ti
- GeForce2 Ultra
- GeForce2 MX Integrated graphics
- Quadro
- Quadro2 Pro
- Quadro2 EX
Realtek AC'97 Audio Driver v3.90 (en güncel
sürüm)
Olay Nedir: Arsivlik
Realtek firmasına ait Ac97 ses kartına ait codec ve driverların yeni
beta sürümü
Download 17.3Mb (FTP)
2006 Dünya Kupası En Güzel Golleri..
Olay Nedir: Arsivlik
All best goals from WorldCup 2006
Download:
http://rapidshare.de/files/24171625/060625_England_vs_Ecuador.rar
http://rapidshare.de/files/24978859/060705-Italia_vs_Germany_1-0.rar
http://rapidshare.de/files/24979866/060705-Italia_vs_Germany_2-0.rar
http://rapidshare.de/files/25018225/060625-Argentina_vs_Mexico.rar
http://rapidshare.de/files/25021488/060623-Japan_vs_Brazil.rar
http://rapidshare.de/files/25024641/060622-Ghana_vs_USA.rar