Ne Kadar Ömrünüz Kaldı?
Olay Nedir: Saglik
ABD'de uzmanlar 50 yaş üzerindeki insanların ölüm riskini hesaplayan bir sağlık testi geliştirdi. Test 'yüzde 100 güvenilir' olmasa da önemli ipuçlarına kapı aralıyor...


ABD'NİN San Francisco kentinde 50 yaşın üzerindeki insanlara hizmet veren bir tıp merkezi, kişinin 4 yıl içinde yüz yüze olduğu ölüm riskini hesaplamaya yardımcı olan bir test geliştirdi.
Amerikan Tabipbler Birliği dergisinin dünkü sayısında yer alan testin, 'yüzde 100 güvenilir' diye tanımlanmasa bile, kişiye sağlık durumu hakkında bir fikir verebileceği belirtiliyor. İşte o test...
Kâğıdınızı, kaleminizi alın ve hangi kategorilere denk geliyorsanız onun için kendinize oradaki puanı yazın...
1- Kaç yaşındasınız?:
60-64= 1 puan; 65-69= 2 puan; 70-74= 3 puan; 75-79= 4 puan; 80-84= 5 puan; 85 ve üzeri= 7 puan
2- Erkek veya kadın:
Erkek= 2 puan
3- Beden-Kitle Endeksi:
25'den az (normal ağırlık veya daha az)= 1 puan ekleyin.
(Beden Kitle Endeksinizi bulmak için kilonuzu boyunuzun karesine bölün. Örnek: 65 kg/1.75 m*1.75m)= 21.2)
4- Diyabetiniz var mı?:
2 puan
5- Kanser (küçük deri kanseri vakaları hariç):
2 puan
6- Aktiviteleri engelleyen ve evde oksijen takviyesine gerek duyulan kronik akciğer rahatsızlıkları:
2 puan
7- Kalp yetmezliği:
2 puan
8- Sigara içilmesi:
2 puan
9- Bir sağlık veya hafıza sorunu yüzünden banyo yapma güçlüğü:
2 puan
10- Bir sağlık veya hafıza sorunu yüzünden para yönetimi, faturaları ödeme, harcamaların hesabını tutma gibi konularda güçlük çekme:
2 puan
11- Sağlık sorunu yüzünden yürüme güçlüğü:
2 puan
12- Sağlık sorunu yüzünden büyük eşyaları çekme veya itme güçlüğü:
1 puan
SONUÇ
0-5 PUAN: 4 yıl içinde ölüm riski yüzde 4'ten az.
6-9 PUAN: Yüzde 15 risk
10-13 puan: Yüzde 42 risk
14 ve üzeri: Yüzde 64 risk
NOT: Testi hazırlayan uzmanlar, yaşlı insanlarda zayıflığın bir sağlık riski oluşturduğuna hükmederek, beden-kitle endeksi 25'in altında çıkanlara 1 puan ceza öngördü.
GRİPTEN KORUNMA YÖNTEMLERİ?
Olay Nedir: Saglik

Grip virüsünün vücuda girmesi ile başlayan bulgular genellikle 7-10 günde iyileşme ile sonuçlansa da, bazen sinüzit, bronşit veya zatürre gibi bazı ciddi enfeksiyonlara yol açabilirler. Bu nedenle gripten korunma çok önemlidir. Özellikle grip salgınlarının yaygın olduğu sonbahar ve kış aylarında alacağınız basit önlemler ile gripten korunabilirsiniz:
Dengeli beslenin
Vücudun ihtiyacı olan protein, karbonhidrat, yağ ve vitaminler yeterli olarak alınmazsa, vücut direnci düşer ve solunum organları mukoza hücreleri de bu durumdan etkilenir.
Yeterli miktarda su için
Solunum mukoza hücrelerinin nemli olması, virüs taşıyan damlacıkların etkisine karşı direnci sağlar. Bu nedenle özellikle su içme ihtiyacının azaldığı kış mevsimi de dahil olmak üzere, her dönemde günde 8-10 bardak su içilmesi faydalıdır.
Düzenli spor yapın
Sağlıklı yaşamın bir parçası olan spor, gripten korunmak için de çok önemlidir. Yetişkin biri için haftada 3 gün, günde 1 saat olmak üzere spor yapılması faydalıdır.
Stresten uzak durmaya çalışın
Stres, vücut direncini azaltarak hastalıklara davetiye çıkaran en önemli etkenlerdendir. Bu nedenle, çeşitli yollar ile stresten uzaklaşmak sağlıklı kalmayı da beraberinde getirecektir.
Sigara içmeyin
Sigara da aynı stres gibi vücut direncini azaltır. Ayrıca virüs yüklü damlacıklar, sigara içilen ortamlarda, dumana yapıştıkları için hastalık yapıcı özellikleri artar.
Kalabalık yerlerde kendinizi korumaya çalışın
Toplu taşıtlar, sinema, tiyatro gibi kalabalık yerlerde grip olan bir kişinin aksırması ile virüsler büyük bir hızla ( 160 km/saat ) hareket ederek 3- 4 metre uzağa yayılabilir. Bu nedenle özellikle bu tür yerlerde havalandırmanın iyi olmasına dikkat etmek, temizliğe özen göstermek gibi basit tedbirler ile gripten korunabilirsiniz.
Düzenli uyuyun
Bir gece uykusuz kalındığında, virüslere karşı savaşan vücut hücreleri yarı yarıya azalmaktadır.
Aşırı sıcak ortamlardan kaçının
Özellikle kış mevsiminde daha çok kapalı ve sıcak ortamlarda bulunmak , solunum mukoza hücre zarlarının kurumasına neden olacağından virüslerin vücuda girişini kolaylaştırabilir.
Niçin hapşırıyoruz?
Olay Nedir: Saglik

Hapşırma, ani, irade dışı, sesli bir şekilde ağızdan ve burundan nefes vermektir. Hapşırma burun kanallarındaki sinirlerin uyarılması sonucu oluşan psikolojik bir reaksiyondur. Aslında burnumuz nefes almamızda çok önemli bir görev yapar. Hava onun dar kanallarından türbülans oluşturarak geçerken hem ısısı ayarlanır, hem de içindeki toz burada filtre edilir.
Buradaki sinirlerin uyarılmasının nedenleri değişiktir. En çok alerjik etkilenmedir ama toz, duman, parfümler hatta aniden ışığa bakma gibi başka birçok nedenleri daha vardır. Hapşırmadan önce sanki bir yerimiz ısırılmış gibi sinir uçlarının ikaz göndermesi sonucu, burnumuzdan önce bir salgı gelir. Biz bunun pek farkına varamayız.
Bu salgının ardından beyine giden ikaz neticesinde baş ve boynumuzdaki kaslar uyarılarak ani nefes boşanması olayı yaşanır. Ses tellerinin olduğu bölüm önce kapanır ve buradaki havanın basıncı iyice yükselir. Sonra aniden açılarak hava yüksek bir sesle dışarı verilir. Tabii beraberinde burnumuzdaki toz gibi yabancı maddeler ve soğuk algınlığı yaratan mikroplar da. Ancak tıp bilimi hapşırma ile yayılan mikropların, elle yayılanlardan çok daha az olduğunu saptamış bulunmaktadır.
Uyku sırasında özellikle rüya safhasında sinir sisteminin bazı elemanları kapalı olduğundan normal şartlarda hapşırma olmaz. Uyarı çok kuvvetli ise olabilir ama anında uyanılır. Ancak bu beyin tarafından tehlike olarak algılanmaz. Uyurken ayağını gıdıkladığımız kişinin ayağını çekip, arkasını dönüp, uyumağa devam etmesi gibi.
Hapşırma refleksinin detayları tam bilinmese de kesin olarak bilinen bir şey var. Hapşırırken gözlerinizi açık tutamazsınız. Bunu bilim insanları vücudumuzda bir acı veya ağrı duyduğumuzda gözlerimizi kapatmamıza bağlıyor. Kibarlık olsun diye hapşırığı tutmaya çalışmak ise kesinlikle tavsiye edilmiyor.
Güneş ışığı ile karşılaşınca hapşırmanın genetik olduğu ileri sürülüyor. Dünya nüfusunun en az yüzde 18'i bu hassasiyete sahip. Hapşırma sayısının da genlerle nakledildiğini ileri süren bilim insanları var. Bazı ailelerde üç kere hapşırılırken, bazılarında sekizincide duruyormuş.
İnsanlara hapşırdıktan sonra 'çok yaşa' deme adetinin kökeni Hıristiyanların 'God bless you' yani 'Tanrı seni takdis etsin' veya Tanrının hayır duası üzerinde olsun' cümlesine dayanmaktadır. Altıncı yüzyılda hapşıranlara vücutlarındaki şeytanı attıkları için tebrik anlamında söylenen bu söz büyük veba salgını başlayınca Papa tarafından söylenmesi zorunlu kılındı ve kanunlaştırıldı.